Diş Hekimliğinde Yanlış Bilinenler


  • Diş taşı temizliği alışkanlık yapar... Genelde bu tip yorumları yapanlar engin diş hekimliği bilgisine sahip olan hastalardır, zaten dişlerine hiç bakmazlar. Bu yüzden ilk temizliğini yaptırdığında çıkan diş taşlarının volkanik kayalardan bir farkı olmadığını görürüz... Bunları gördüklerinde dişlerinin kırıldığını da sananlara da rastlanır. Sonuçta bu tip insanlar kısa bir zaman temizlikten mutlu olsalar da, ağız bakımlarına zaten hiç dikkat etmediklerinden kısa bir sürede yine diş taşları birikmeye başlayınca hafiften panikleyerek "eyvah alışkanlık yaptı" psikozuna girerler... Doğrusu ise; Diş taşı tükürüğünüzde bulunan kalsiyumdur aslında. Tükürüğünüzün akıcılığıyla, ağız hijyeninize verdiğiniz önemle orantılı olarak az yada çok birikir. Diş eti iltihabına ve dolayısıyla kemik erimesine neden olmaması için diş taşlarını düzenli olarak temizlenmesi gerekir...

  • Süt dişini çekerken iğne yaparsan yeni diş çıkmaz...Bundan yıllar yıllar önce İstanbul'un perifer bölgelerinde çalışırken,çok duyduğum bir hurafeydi bu. Artık çok nadir duysam da nedenini bir açıklıyayım istedim sizlere nedense :) Bundan çook çoooook uzun zaman önce, diş hekimi arkadaşlarımız o zamanlar başları kalabalık, çok yoğun insanlarmış. Yada az sayıda diş hekimi olduğundan bazı yerlerde berberler dişçilik yaparmış. İşte tam da bu yüzden, dişler çok çürük olduklarında bazen de meslektaşlarımız (yada berberler) çok yoğun olduklarında süt dişleriyle daimi dişleri karıştırırlarmııııış. Otomatikman, süt dişi sanılarak çekilen daimi dişler tabi ki bir daha çıkamazlarmıııış. Sonuç olarak yıllar yılları kovalamış ve bu durum da hastalar tarafından " iğne yapılınca daimi diş çıkmıyormuş" hurafesine dönüşmüşmüüüüş... Onlar ermiş muradına, bize kalmış bu hurafeleri unutturmaya çalışma…

  • Dişiniz ağrıyınca hemen rakılı pamuk basmak, karanfil çiğnemek, kolonya basmak iyi gelir… Dişiniz ağrımasının bir çok nedeni vardır.Ve tedavisine de bu nedenlere göre karar verilir ve başlanır.Bu yüzden dişinize koyacağınız bu materyallerden hangisini kullanırsanız kullanın belki ağrınız geçecektir, ama mutlaka ve mutlaka dişinize yada dişinizin çevre dokularına zarar vereceksiniz. Öncelikle rakı ve kolonya alkol esaslı olduğu için dişinizde geçici olarak alkol blokajı sayesinde ağrıyı belki geçirecektir ama hiçbir zaman tedavi etmeyecektir. Etkisinin geçmesiyle ağrı tekrar başlayacak,başlayınca siz yine ard arda bunları uygulayacaksınız. Bu sırada dişinizin çevre dokularında tahribatlar başlayacaktır. Karanfil yada karanfil yağına gelince; karanfil yağı diş hekimliğinde de kullanılan bir malzemedir. Ama direk kullanımlarında ağrıyı keserken canlı dokuları nekroze etme özelliği vardır. Yani “Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan oluyorsunuz” O yüzden siz en iyisi mi,diş hekimize

  • 100 yaşında yeni dişler çıkar... Çook uzun yıllar önce. Röntgen ve görüntüleme sistemlerinin olmadığı , çürüyen dişin hemen çekildiği yıllarda doğal olarak gömük kalan dişleri ne doktorlar ne hastalar fark ediyordu. (Her ne kadar hala oluyor ne yazık ki) İşte bu gömük dişler günün birinde bir anda sürmeye başlayınca, teyzeler amcalar yeni diş çıkartıyorum diye havalara girerler... Yıllardır total protez kullanan hastalarımızda bile bir anda yıllar öncesinden kalan gömük dişlerin sürmeye başladığına hala rastlıyoruz :)

  • Her hamilelikte 1 diş kaybedilir...Maalesef hala bu inanış devam etmektedir.Bebeğin kemik oluşumu için anneden kalsiyum çektiğine ve bu yüzden dişlerin daha hızlı çürüdüğüne inanılır.Neredeyse efsaneye dönüşmüş olan bu konu aslında şöyledir;Hamilelik hali bir hastalık hali değil,aksine sağlıklı olma halidir.Bu yüzden anneler hamilelik döneminde ve öncesinde bazı şeylere dikkat ettikleri takdirde hiç bir sorun yaşamazlar.Dişler son derece iyi kalsifiye olmuş dokulardır. Bahsedilen kalsiyum alış verişi dişlerde değil, kemiklerde olur. Eğer hamileyseniz ya da bir hamilelik planlıyorsanız, diş ve diş etlerinize özellikle dikkat etmeniz gerekir. Hamileliğe bağlı olarak değişen hormon seviyeleri, diş eti sorunlarını doğrudan, diş çürüklerini de dolaylı olarak etkiler.Bu yüzden yeni bir bebek kararı verildiğinde önce diş hekiminize giderek tüm kontrolleri yaptırmanızda yarar vardır.Çürük dişlerinizin dolgularını yaptırarak tüm hamilelik boyunca rahat edebilirsiniz. Şunu da bilmeniz gerekir ;

  • Porselen Lamina dişler çıtır çıtır kırılır...Tabi ki hayır ! Porselen laminaların belki çok ince yapıları vardır ama fiziksel yapıları güçlendirilmiş porselenlerdir.Diş hekiminiz iyi bir teknisyenle çalışıyorsa ve kurallarına uyarak yapıştırma işlemlerini uyguluyorsa laminalarınızla hiç bir sorun yaşamazsınız.Çok çok nadiren dişten ayrılma sorunu görünse de tekrar yapıştırılarak bu sorun da kolayca çözümlenir ...

  • Amalgam dolgular kanser yapıyormuş... Tarihimizde her zaman olduğu gibi yeni bir ürün satışa çıkmadan önce bir önceki ürün karalanmaya çalışılır. Bundan 20 yıl önce ışınlı kompozit dolgular piyasaya sürülmeden önce Amalgam dolguların kanser yaptığına dair söylentiler çıkarttılar. Doğal olarak hala hassas bir konu olmasından dolayı hastalarımızın beyinlerini kurcalar. Bir çok bilimsel akademi ve sağlık örgütü tarafından kanser yapmadığına dair açıklamalar yapılmıştır. Zamanımızda kurallarına uygun yapıldığı sürece hem amalgam dolgu hem kompozit dolgular çok dayanıklıdır. Kompozit dolguların en güçlü yanı estetik olmalarıdır...Şunu da aklımızdan çıkartmamamız lazım. Ağzında amalgam dolgu taşıyan hasta sayısı azaldığı halde maalesef kanser vakalarında artış devam etmektedir :(

  • Nasıl olsa sizin işinizi onlar yapıyor,neden daha fazla vereyim? Ben diş teknisyenine yaptırırım daha ekonomik olur...İşte Türk halkının mantık yürüterek vardığı muhteşem sonuç.Bu sayede ağız içi sahtekarı da dediğimiz Diş hekimi olmayan kişilere giderek ekonomi yaparlar.Ama maalesef bazı eksiklikleri göz ardı ederler.Bizlerin zor şartlarda okuduğu 5 yıl.Anatomi bilgisi.Sterilizasyon ve hatta okuma yazma :) Yine de lütfen gittiğiniz doktorun diplomasının görünür bir yerde olup olmadığına ve sizi tedavi edecek kişiye ait olup olmadığını kontrol edin.

  • Dedemin dişlerinde hiç çürük olmadan hepsi döküldü... Tükrüğü ben hastalarıma 3 bölümde anlatırım. İlk bölümü diş eti hastalığı yapan tükrük, ikinci bölümü Çürük yapan tükrük ve üçüncü de Nötr tükrük... Bol çürük olan ağızlarda diş eti hastalığı büyük olasılıkla görülmez, Nötr ağızlarda da ne çürük ne diş eti hastalığı görürsünüz ki çok nadirdir. Ağır diş eti hastalığı olanlarda ise çürük göremezsiniz. Bu yüzdendir ki eskilerde diş eti hastalıkları bilinmezken dişler çürüyemeden diş eti hastalığından dökülürlerdi...

  • Diş taşlarım temizlenince dişler sallanmaya başlar... Ne yazık ki bu çok doğrudur :) Ama neden? Çünkü bu tip hastalar uzun yıllar emek vererek biriktirdikleri diş taşlarının çene kemiklerine ne kadar zarar verdiğini bilmeden o taşları ağızlarında tutarlar.Bu süreç içinde oluşan diş taşları dişleri öylesine sarar ki , dişleri sanki birbirine kaynatır. Ama bu arada diş taşlarının oluşturduğu iltihap ta çene kemiğini yiyip bitiriyordur.Ama hastamız durumdan bihaber hayatına mutlu olarak devam eder. Gel gelelim bir gün yolu diş hekimine düştüğünde ,garibim diş hekimi o taşları temizlemeye kalkar. Doğal olarak çene kemiğinin tutmadığı ama bol miktarda birikmiş diş taşlarının tuttuğu dişler taşlar temizlenince sallanmaya başlar :) Ve bundan bazen diş hekimini ve diş taşı temizliğini suçlayan hastalara da rastlanır....Lütfen 6 ayda 1 kere diş hekiminize kontrole gidiniz ve gerekiyorsa diş taşı temizliğinizi yaptırınız ....

  • İnternette çıkan her haber doğrudur, televizyona çıkan her hekim doğruyu söyler.... Maalesef internet hiçbir kontrolün olmadı bir yerdir. Bu yüzden yerli yersiz sansasyonel bir çok haberi burada bulabiliriz. Araştırılmamış, bilimsel olarak kanıtlanmamış bir çok alet ilaç ve teknik hakkında haberler okuyabilirsiniz. Lütfen okurken mantık süzgecinden geçirerek bu haberleri değerlendirin ve korkunç teşhislerinizi biz profesyonellere bırakın :) TV ye çıkan meslektaşlarımıza gelince, onlarında doğal olarak reklama gereksinimleri olduğu için Tv ye çıkarlar ve yeni müşteri kaygılarıyla sansasyonel konuşmalar yaparlar. Yıllardır meslektaşlarının kullandığı bir tekniği daha yeni kendisi keşfetmiş gibi havalı bir isim koyarak öne çıkmak için komik taktikler yaparlar. Lütfen bu kişilere de dikkatli yaklaşmanızı rica ediyorum... Seyirciyi gerçekten bilgilendirmek amacıyla çıkan meslektaşlarım konu dışıdır ;)

  • Komşumun implantı düşmüş benimkiler de düşer... İnsanoğlunu doğasında var, kötü olayı etrafında daha çok paylaşır. Hem de akılda kalır. Dişlerinden şikayeti olmayan, ameliyatı sorunsuz geçen hasta etrafta çok konuşmaz. Günümüzde implant kayıpları %1 ün altında bir yüzdeye sahiptir... O yüzden de deneyimli her diş hekimi yine kurallarına dikkat ederek çalıştığı sürece implant cerrahisinde başarılı olur...

  • Dolgulu diş çürümez... Maalesef hastalar arasında dolgu yapıldıktan sonra dolgulu dişin bir daha hiç çürümeyeceğine dair inanışlar var. Biz diş hekimleri dolgu yaparken dişin hastalıklı ve çürük kısımlarını temizleyip ,temizlediğimiz kısımları çeşitli dolgu materyalleri ile dolduruyoruz. Bundan sonrası yine sizlere kalmış. Normal ve temiz diş dokusu olarak bıraktığımız dişin diğer kısımları yıllar sonra maalesef tekrar çürüyebiliyor ... O zaman , haydi fırçalamaya ve 6 aylık kontrollere devam ;)

  • Dolgu yapılınca nasılsa ağrır, o yüzden çekin gitsin...Bu inanış yine eski tarihlere dayanır diyerek başlayalım.Diş hekimliğinin gelişme dönemlerinde dişleri tedavi etmeye çalışırken genelde başarılı olunamaz ve sonuçta diş ağrır ve çekilirdi.O inanış günümüzde azalarak kaybolmaya yüz tutsa da yaşlı hastalarda hala bu isteklerle karşılaşıyoruz